Türkiye’de metil alkol zehirlenmesi nedeniyle 9 Ekim’den bu yana 69 kişi ömrünü yitirirken, yüzlerce hastanın ağır bakım servislerindeki tedavileri devam ediyor.
Hastaların, metil alkolden yapılan düzmece içkileri tüketmelerinin akabinde 10 ile 24 saat ortasında baş ağrısı, mide bulantısı, süreksiz görme kaybı şikayetleriyle hastanelerin acil servislerine başvurmalarının akabinde tedavi süreçleri başlıyor.
Metil alkol zehirlenmesi nedeniyle hastanelere gelenlerin büyük kısmı, şuuru kapalı olarak acil servisten giriş yapıyor.
Yoğun bakıma alınanların tamamına yakınına teneffüs aygıtı takviyesi verilirken, hastalara diyaliz tedavisi uygulanarak bedenlerindeki zehirli hususun atılmasına çalışılıyor.
Tedavi süreçleri başarılı geçen ve ağır bakımdan kurtulan birçok hasta, hayat uzunluğu sıhhat meseleleriyle uğraşmaya devam ediyor.
“Kısa ve uzun vadede bedende pek çok olumsuz tesir yaratıyor”
Prof. Dr. Murat Aksun, AA muhabirine, 9 Ekim’den bu yana hastanelerine metil alkol zehirlenmesi kuşkusuyla onlarca hastanın başvurduğunu, ağır bakım servisinde hala tedavisi sürenlerin olduğunu söyledi.
Etil alkolle yapılan içkilerin uzun müddetli kullanılması durumunda kronik organ yetmezlikleri ve nörolojik bozukluklar görüldüğünü belirten Aksun, “Metil alkolde ise durum çok farklı. Tüketiminin akabinde tesirleri yaklaşık 10 saat içinde başlıyor. 30 mililitreden daha az, örneğin bir bardak bile içilmesi durumunda kan yoluyla karaciğere gelen metil alkol, formaldehite ve sonra da formik aside dönüşmekte. Kandaki pH seviyesinin düşmesinin akabinde bedendeki tüm organların işlevleri bozuluyor.” dedi.
Aksun, hastalara ağır bakımda etil alkol tedavisi uygulandığını, hastaların mevt ve ömür ortasındaki ana belirleyici etkenin ise içilen metil alkolün ölçüsü ve acil servise başvurma vakti olduğunu tabir etti.
Metil alkol zehirlenmesinin kısa ve uzun vadede bedende pek çok olumsuz tesir yarattığına işaret eden Aksun, şöyle konuştu:
“Hastalarımızın büyük kısmını kaybediyoruz. Metil alkol zehirlenmesi, ismi üzerinde bir zehirlenme tablosu. Hastayı, güya fare zehri içmiş üzere saatler içinde öldürebilir ya da günler sonra ortaya çıkan organ işlevlerindeki bozulmalara bağlı olarak kaybedebiliriz. Akut periyotta hastalarımız böbrek, karaciğer, santral hudut sistemi ve kalple ilgili sorunun yanı sıra kalıcı görme kaybı yaşayabiliyor. Metil alkol, vefattan kurtulan hastalarda da uzun vadede kalıcı böbrek yetmezliği, kalıcı görme bozukluğu, kalp rahatsızlığı, felç, beyin işlevlerinde bozukluklara neden olabilir. Bedenlerinde işlev bozuklukları olduğu için hastalarımız hayatlarına bundan sonra bu türlü devam etmek zorunda kalıyor.”
“COVID-19’dan daha ölümcül”
Hastalarından sık sık metil alkol zehirlenmesi ile yeni tip koronavirüsü (COVID-19) karşılaştıran sorular aldığını belirten Aksun, iki hastalığın çok farklı fakat metil alkol zehirlenmesinin çok daha ölümcül olduğunu söyledi.
COVID-19’un en büyük tesirinin akciğerler üzerinde görüldüğünü, pek çok organın da etkilenebildiğini söz eden Aksun, şunları kaydetti:
“Metil alkol zehirlenmesi ise karaciğer, böbrek, kalp, göz ve hudut sistemi üzerinde önemli hasarlara neden oluyor. COVID-19 hastalarının ağır bakım sürecinde güzelleşme imkanı, uygulanan tedaviler sayesinde daha yüz güldürücü olabilmekte. Elbette COVID-19 nedeniyle de pek çok hastayı kaybediyoruz lakin birden fazla hastayı da tedavi ederek taburcu edebiliyoruz. Bu manada COVID-19 teşhisi konulan hastaların kurtulma imkanı, metil alkol zehirlenmesi teşhisi gören hastalara nazaran daha yüksek.”
