Türkiye Sıhhat Sanayisi Patronları Sendikası (SEİS) Yönetim Kurulu Lideri Metin Demir, tıbbi aygıt dalında ödeme sıkıntısının sürdüğünü belirterek, 5 milyar lira civarındaki birikmiş alacaklarının bölümün devamlılığı için ödenmesini talep etti.
SEİS Başkanı Demir, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Merkezinde düzenlenen “TİSK Basın Sohbetleri”nde, tıbbi aygıt bölümünün durumu, problemleri ve talepleriyle ilgili açıklamada bulundu.
Sektörün 2003’te 14 milyon dolar olan ihracatının 2018’de 570 milyon dolara ulaştığını anlatan Demir, “15 yılda yaklaşık 40 kat artış kelam konusu. Bunun artarak devam etmesini istiyoruz.” dedi.
Bu artışta birçok ögenin tesirinin olduğuna işaret eden Demir, şöyle devam etti:
“Bunların başında satılabilir fiyat, satılabilir kalite geliyor. Biz bunu AB müktesebatıyla yakaladık. CE evrakı yeni pazarlara girmemizi kolaylaştırdı. Kelam konusu periyotta eser ve ülke çeşitliliğimizi arttırdık. İhraç ettiğimiz eserler ortasında yüklü tıbbi sarf gereçleri bulunuyor. Bunun yanında ameliyat masaları, lambaları, sterilizasyon, röntgen ve böbrek taşı kırma aygıtları üzere biyoteknolojik eserler var. Orta yüksek ve yüksek teknolojiye geçmeye çalışıyoruz. Üretime ve ihracata dayanaklar bu periyotta yüksek. Bunu fırsata çevirmek istiyoruz. Tıbbi aygıt dalı olarak 2023’te ihracatta 2 milyar doların üzerine çıkarak, ülke ihracatının yüzde 1’ini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”
“Hızla ilerlememiz gerekiyor”
Demir, bölümün elde ettiği başarılara karşın birikmiş ödemeler üzere kronik sıkıntılarının devam ettiğine dikkati çekerek, bu hususta atılacak önemli adımların bölümü daha ileri seviyeye taşıyacağını söyledi.
Sektörü, “asfalt yolda belli süratte ilerleyen araca” benzeten Demir, “İç piyasada eser ve kalitemizle rüştümüzü ispat ettik. Toprak yoldan asfalt yola çıktık. Artık asfalt yoldan otobana çıkıp süratle ilerlememiz gerekiyor. Bunun için biraz daha dayanağa muhtaçlığımız var. Dayanak derken aslında şartnamede yazan tarihte sattığımız eserin parasını almayı kastediyoruz. Tıbbi aygıt bölümünde ödeme sorunu sürüyor. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 9 aya yaklaşan, üniversite hastanelerinden bilinmeyen vadelerle ödeme alabiliyoruz. 5 milyar lira civarında birikmiş alacağımız var. Kesimin devamlılığı için alacaklarımızın ödenmesini istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Vadeli geri ödemenin hakikat fiyatı engellediği üzere eserlerin kamuya maliyetini de artırdığına değinen Demir, “Sağlık Bakanımızla bu mevzuları görüştük, vadeleri 6 aya çekeceklerini söyledi. Üniversite hastanelerinde durum biraz daha faklı. Üniversitelerin finansal sürdürülebilirliğinin sağlanması için 2016’nın Nisan ayındaki Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararlarının hayata geçirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
“Türkiye son 10 yılda sıhhate en çok yatırım yapan ülke”
Birikmiş alacaklar kadar Sıhhat Uygulama Bildirisi (SUT) fiyatlarının da kendileri için kıymetli olduğunun altını çizen Demir, “SUT fiyatlarında 10-12 yıldan bu yana önemli bir artış olmadı. Geçtiğimiz devirde bir ölçü güzelleştirildi. Biz SUT fiyatlarında dinamik bir yapı öneriyoruz. Döviz artış ve düşüşleri yansıtılabilir olmalı.” sözlerini kullandı.
Demir, kesim olarak Türkiye’nin tıbbi aygıt muhtaçlığının yüzde 20’sini karşıladıklarını, kamuda kullanılan ithal tıbbi materyal listesinin kendileriyle paylaşılması halinde ithal birçok eseri Türkiye’de üretebileceklerini lisana getirdi.
Türkiye’nin sıhhat yatırımları ve sunduğu sıhhat hizmetlerinde bölgesinde parladığını söz eden Demir, şunları kaydetti:
“Son 10 yılda Avrupa’da, Orta Doğu’da, Orta Asya’da sıhhate en çok yatırım yapan ülkeyiz. Sıhhat hizmetlerindeki kalite Amerika ve Avrupa standardında, hatta birtakım mevzularda onlardan da ileride hizmet sunuyoruz. Sıhhat turizminde geldiğimiz yer bunun en bariz ispatı. Bu işin paydaşı olmak bizi gururlandırıyor.”
