Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlık turizmini Türkiye’de markalaştırmak istiyoruz, süreç başladı. Önümüzdeki 1-2 ay içinde büyük bir lansman yapılacak.” tabirini kullandı.
“Sağlık turizmi kapsamında 500 bin hasta Türkiye’de şifa buldu. Öte yandan bakanlığınız da sıhhat turizminde 2023 amaçlarını belirledi. Türkiye, sıhhat turizminde rotasını hangi ülkelere çeviriyor? Sıhhat ataşelerinden beklentiniz nedir?” sorusu üzerine Bakan Koca, Türkiye’nin son 17 yılda sıhhatte çok büyük bir gelişim kaydettiğini, ihtilal niteliğinde bir gelişimin kelam konusu olduğunu belirtti.
Koca, Türkiye’de sıhhat turizminde 2018’de 500 bine yakın hastanın tedavi edildiğini belirterek bu yıl bu sayının daha da üstüne çıkılacağını söyledi.
“Hedefimiz belirlediğimiz ülkelere teşhis merkezi açmak”
Gelecek süreçte Türkiye’nin sıhhat turizminde daha büyük oranda hisse almasını hedefleyerek birtakım yaklaşımlarının olacağını lisana getiren Koca, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yeni devirde gaye koyduğumuz ülkelerde sıhhat ataşelerini bulunduracağız. Bu çerçevede temel yapmak istediğimiz, gaye olarak belirlediğimiz ülkelerde ileri teşhis merkezlerini açmak. Yani sıhhat turizminden hisse alan hiçbir ülkenin yapmadığını yapacağız. Türkiye olarak, belirli bölgelerde teknolojik altyapısı güçlü olan, hastaların teşhislerinin konulabilir olduğu ve bunun özel bölüme de açıldığı bir yaklaşım sergileyeceğiz.”
Bakan Koca, Türkiye’ye yurt dışından gelen hastaların ülkelerine döndüklerinde denetimlerini ve takiplerini yapacak teşhis merkezlerini devreye sokmak istediklerini kaydederek Milletlerarası Hasta Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) ismi altında kamu mülkiyeti olan, özel kesimin dinamizmiyle çalışacak bir oluşuma gittiklerini, bu kapsamda, Türkiye’de sıhhat hizmetini markalaştıran bir süreç istediklerini vurguladı.
Asya’da Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan’ın, Orta Doğu’da Irak, Bahreyn ve Katar’ın maksat ülke olabileceğine işaret eden Bakan Koca, bu ülkelerde teşhis merkezleri aracılığıyla takip ve teşhisin yapılmasını planladıklarını lisana getirdi.
Türkiye’de sıhhat turizmine ait çalışmaları da anlatan Koca, “Sağlık turizmini Türkiye’de markalaştırmak istiyoruz, bununla ilgili bir markalaşma süreci başladı. Önümüzdeki 1-2 ay içinde büyük bir lansman yapılacak. Bundan sonra dünyanın birçok ülkesinde ‘sağlık’ denildiğinde Türkiye’nin akla geldiği bir markalaşma sürecini tesis etmek istiyoruz.” diye konuştu.
Koca, Türkiye’nin çok yeterli fiziki imkanlarının bulunmasının, sıhhatte en büyük avantajlardan birisi olduğunu söz ederek sıhhat turizminde özel dalın şu anki hissesinin yüzde 67 olduğuna dikkati çekti.
Özel kesimin sıhhat turizmindeki hissesinin inkar edilemeyeceğinin altını çizen Koca, özel bölümün dinamizmi ve icra heyetleriyle bir sinerji oluşturmak istediklerini vurguladı.
“Geçen yıl 5 bin 600 kalp ve böbrek nakli yapıldı”
“Bu düzenleme ne vakit hayata geçecek?” sorusu üzerine Koca, şu bilgileri verdi:
“USHAŞ kuruldu. Bununla ilgili idare ve atamaları yapıldı. Özel sektörle ilgili icra kurulu bugünlerde şekilleniyor. Teşhis merkezlerine de önümüzdeki aylardan itibaren yerlerini tespit ederek süratle başlamak istiyoruz. Birçok alanda güzeliz. Fiziki kurallarımız güzel olduğu üzere insan kaynağı boyutuyla çok ehil doktorlarımızı var. Bunun dışında dünyada bizde olduğu kadar maliyet boyutuyla en uygun olan ülke yok üzere. Göz, plastik cerrahi, onkoloji, onkolojik cerrahi, kalp ve damar cerrahisi, organ nakli üzere birçok alanda çok yetkiniz.
Organ naklinde çok kıymetli aralık aldık. Geçen yıl yapılan organ nakli sayısı kalp ve böbrek 5 bin 600’e ulaştı. Hava ambulansı konusunda son derece ileri bir noktadayız. Dünyada vatandaşına bu manada fiyat almadan hizmet sunan bir ülkeyiz. Bu manada bu merkezlerden özellikli, nitelikli hastayı hava ambulansıyla uçak yahut helikopterle getirme imkanlarına sahibiz. Artı Türk Hava Yolları üzere dünya çapında bir markaya sahibiz. Münasebetiyle bu sinerjiyi çok ileriye götürme potansiyeli taşıyoruz. Bunu da güçlendirmek istiyoruz.”
“Aşıda dışa bağımlılığı 5 yıl içinde bitirmek istiyoruz”
Bakan Koca, aşıda önümüzdeki 5 yıllık süreçte dışa bağımlılığı bitirmek istediklerini lisana getirdi.
Koca, basamaklandırma genelgesine ait, “Özel bölüm nasılsa Ankara Medipol Üniversitesi de planlamaya tabi, hiçbir biçimde istediği üzere bir şey yapamaz.” tabirini kullandı.
Bakan Koca, genelgeyle ilgili tenkitlere de değinerek şunları kaydetti:
“Vakıf şemsiyesiyle, afiliasyon şemsiyesiyle bunu delen uygulamaya son verildi. Bunu yapan, vakıf kültüründen, vakıf üniversitesi kimliği üzerinden gelen bendim. Bu son derece yakışıksız. Kabul edilebilir bir durum değil.”
Koca, “Arkadaşlarımız tezlerle ilgili tüzel süreci devam ettiriyor. Türel haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.” dedi.
“Bedelsiz verilen rastgele bir tahsis kelam konusu değil”
Sağlık Bakanı Koca, son 17 yıllık süreçte vakıf üniversitelerine bedelsiz verilen rastgele bir tahsis kelam konusu olmadığını söyledi.
Medipol Üniversitesine yapılan arazi tahsisi ait Koca, şöyle konuştu:
“Birçok üniversiteye yapılan tahsis üzere Bakanlığım devrinden evvel yapılan tahsislerden birisi ve asla hibe manasında hiçbir durum kelam konusu değil. Yasal çerçevede rayiç bedel tespiti yapılarak, tarihi doku korunarak eğitim hedefli kullanılmak kaydıyla Kültür Varlıklarını Muhafaza Heyetinin müsaadesiyle yapılan bir tahsis.”
“Dijitalleşmeyi son derece önemsiyor ve yatırımdan kaçınmıyoruz”
Sağlık Bakanı Koca, “Anjiyo hangi durumlarda yapılır, anjiyo sonucuna nazaran stent mi takılmalı by pass mı yapılmalı, buna Bakanlık olarak oturup biz karar vermeyeceğiz, bunu ilgili ünitelerle, bilimsel heyetin vereceği kararların algoritmasını geliştirerek yapay zekayla büyük data üzerinden devreye sokmak istiyoruz. Onun için dijitalleşmeyi son derece önemsiyor ve yatırımdan kaçınmıyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: AA
