Pandemide şirketlerin önceliği, ruhsal dayanak ve çalışan sıhhati yatırımları oldu
Mercer ve Marsh’ın sıhhat ve yan haklarda bütünsel tahliller üreten markası Mercer Marsh Benefits (MMB), 140 şirketin iştirakiyle gerçekleştirdiği “MMB Türkiye Sıhhat ve Wellbeing Araştırma Raporu”nun sonuçlarını açıkladı.
Raporun sonuçlarına nazaran; wellbeing (bütünsel sağlık) şirketler için vazgeçilmez bir gündem ve pandeminin de tesiriyle artan beklentiler doğrultusunda şirketler iş-yaşam istikrarı, fizikî ve zihinsel sıhhat programlarına daha fazla odaklanmayı planlıyor.
Rapora nazaran, şirketlerin yüzde 65’i esnek çalışma ve daha yeterli bir iş hayatı entegrasyonunu teşvik ederek istikrarlı bir ömür stiline katkıda bulunan ‘iş-yaşam dengesi’ konusunda uygulamaları çalışanlarına sunuyor. Yüzde 62’isi çalışanların bedenen sağlıklı olma durumlarını destekleyen ‘fiziksel sağlık’ plan, program ve uygulamaları hayata geçiriyor. Yüzde 61’i duygusal ve toplumsal temasları güçlendirerek bireylerin mental olarak sağlıklı olmalarına takviye sağlayan ‘psikolojik destek’ konusunda katkıda bulunuyor. Yüzde 34’ü ise çalışanların bugün ve gelecekte finansal kaynaklarını aktif yönetmesine odaklanan programları destekliyor.
Gündemde gerilim idaresi ve sağlıklı beslenme var
Pandemi süreci ve orta vadede (1-3 yıl) şirketlerin alacağı wellbeing aksiyonları incelendiğinde; yüzde 41 ile gerilim idaresi uygulamaları ve tekrar tıpkı oranla sağlıklı beslenme / diyetisyen uygulamaları öne çıkıyor. Bu uygulamaları yüzde 40 ile zihinsel sıhhat programları, yüzde 39 ile çalışan dayanak programı, yüzde 35 ile spor programlarına erişim izliyor.
Şirketlerin yüzde 75’i sigorta danışmanlarının online yahut yüz yüze zihinsel sıhhat programı sunmasının memnuniyet düzeyini artıracağını söylüyor. Yeniden şirketlerin yüzde 64’ü çalışan takviye programı, yüzde 61’i diyetisyen ve sağlıklı beslenme programı, yüzde 55’i gerilim idare programı, yüzde 43’ü online yahut yüz yüze spor imkanlarına erişim, yüzde 35’i ise finansal sıhhat araç ve eğitimleri konusunda alacakları dayanaktan ötürü çalışan memnuniyetinin artacağını belirtiyor.
Şirketler çalışanın sıhhat sigortası teminat limitini artırdı
MMB Türkiye Sıhhat ve Wellbeing Araştırma Raporu’na nazaran, araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 94’ü çalışanlarına bir sıhhat sigortası sunuyor. Yüzde 6’sı ise bu mevzuda bir aksiyon almıyor. Şirketlerin yüzde 53’ü çalışanların sıhhat sigortalarında teminat limitlerini artırırken, yüzde 35’i ise bu hususta bir değişiklik yapmadıklarını belirtiyor. Yüzde 5’i diş, gözlük yahut doğum üzere yeni teminat eklediklerini belirtirken, bir başka yüzde 5’i de tamamlayıcı sıhhat sigortası ile özel sıhhat sigortasının birlikte kullanılabileceği karma bir modele geçtiklerini söylüyor.
Çalışanların yüzde 66’sı sunulan sıhhat sigortasından memnun
Rapora nazaran, çalışanların yüzde 66’sı şirketlerin sunduğu sıhhat sigortası planlarından şad olduğunu belirtirken, yüzde 5’i bu bahiste bir memnuniyetsizlik olduğunu söylüyor. Şirketlerin yüzde 29’u ise bu hususta bir ölçümleme yapmadıklarını belirtiyor. Şirketlerin yüzde 65’i zihinsel sıhhat uygulamaları, yüzde 65’i sağlıklı beslenme ve diyetisyen hizmetleri, 55’i diş bakım paketi, yüzde 51’i ruhsal rahatsızlıklarla ilgili tedavi ve ilaç masraflarının sigorta planlarında yer almasının çalışan memnuniyetini artıracağını belirtiyor. Bu kriterleri yüzde 45 ile online doktor, yüzde 31 ile taşınabilir uygulama üzerinden hizmetlere erişim ve yüzde 18 ile giyilebilir teknoloji ile entegre uygulamalar izliyor.
“Çalışan sıhhatine yönelik uygulamalar maliyet olarak görmemeli”
Bütünsel sıhhatin gün geçtikçe kıymeti daha da anlaşılan bir kavram olduğunu, pandemi öncesinde de şirketlerin bu mevzuda çeşitli uygulamaları hayat geçirmeye başladıklarını belirten Mercer Marsh Benefits İş Geliştirme Lideri Fuat Ünal, “Pandemi öncesinde hem sıhhat sigortalarında hem de başka uygulamalarda ruhsal takviye açıkçası göz arkası ediliyor ve buna yönelik aksiyonlar çok alınmıyordu. Lakin pandemiyle birlikte şirketlerin kısa ve orta vadedeki planlarına baktığımızda ruhsal dayanak, çalışanların gerilim idaresi ile ilgili hususlarda aksiyon alacaklarını görüyoruz. Şirketler wellbeing ve çalışanların sıhhatine yaptıkları yatırımları maliyet olarak görmemeli; çalışanların motivasyonunu, onların işe ve şirkete bağlılığını artıracak bir yatırım olarak görmeli.” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye’de sıhhat sigortacılığı bakış açısı değişmeli”
Türkiye’de sıhhat sigortacılığında yeni bir vizyona gereksinim olduğuna dikkat çeken Ünal, “Ülkemizdeki bakış açısının, hastalık sigortasından sıhhat sigortasına evrilmesi gerekiyor. Bu araştırma da sigorta şirketleri için de değerli bir yol gösterici niteliğinde. Önümüzdeki devirde sigorta şirketlerinin bu araştırmanın sonuçlarından da yararlanarak müşteri beklentilerini tahlil edeceğini düşünüyoruz.” formunda konuştu.
