Zirkonyum İmplantlar
Zirkonyum diş hekimliğinde pek çok alanda kullanılmaktadır. Estetiğin ön planda olduğu ön grup dişlerde zirkonyum esaslı implantlar titanyum implantlar da olduğu gibi dişeti kenarında metal yansıması yapmadığı için doğala en yakın görüntüyü vermektedirler.
Günümüzde diş eksikliklerinde implant uygulamaları da rutin tedavi yöntemleri arasına girmiştir
Bu güne kadar kullanılan implantlar saf titanyumdan üretilmekteydi. Titanyum kemik ile olan biyolojik yapısı, üzerine gelen yükler ,doku uyumluluğu acısından; üzerinde birçok araştırmalar yapılmış, güvenilirliğini ispatlamış bir materyaldir.
Titanyumun en büyük dezavantajı mukozanın altından gri olarak renginin yansımasıdır. Bundan dolayıdır ki özellikle ön grup diş kayıplarında estetik kaygıyı ortadan kaldırmak amacıyla metal olmayan implantların yada hibrit implantların geliştirilmesine neden olmuştur. Yapılan çalışmalarda; seramiklerinde tıpkı titanyumda olduğu gibi kemikle birleşebildiğini göstermiştir. Seramik materyallerin içerisinde de zirkonyum ön plana çıkmıştır. Zirkonyum çekme gerilme kuvvetlerine karsı dayanıklılığı, seri üretim yapılabilmesi ve doku uyumluluğu açısından bir problem yaratmaması nedeniyle implant materyali olarak kullanılmaya başlanmıştır
Zirkonyum implantlar genelde CAD CAM sistemi ile basınç ve yüksek ısı altında sinterleme ile üretilmektedirler.1250 Mpa( +/-120) basınca dayanıklıdırlar. Tüm bu özellikleri zirkonyumu ideal bir implant materyali haline getirmiştir. Yine dişeti ile uyumluluk açısından yapılmış çalışmalarda; zirkonyumun titanyuma göre daha az plak tuttuğu gösterilmiş diş etine uyumu titanyuma göre daha iyi olmuştur.Asitle pürüzlendirme yapılamadığından dolayı uzun süre kemik bağlantısı ile ilgili çalışmalar titanyumla kıyaslama yapabilmek adına daha yetersizdir. Uzun seri çalışmalarına ihtiyaç vardır. Firmalar bu durumuda göz önüne alarak iki parçalı olan implantları da (hibrit implantlar) üretmeye başlamış hekimlerin kullanımına sunmuşlardır.
Zirkonyumda en büyük sıkıntılardan biri bazen kırılmalar olarak gösterilmiştir. Bunun en büyük nedeni zirkonyumun vücut ısısının üzerinde bir ısıya maruz kalıp çalışmaya başladığında zirkonyumun su emme özelliğinden dolayı su moleküllerinin buraya girip genleşmesinden dolayı kopmaların olmasıdır. Üretici firmalar üretim aşamasında bu probleme de çözümler bulmaya çalışmışlardır.
Sonuç: Tek parça halinde olan zirkonyum implantlar kesici dişler ve premolar dişlerin yerine kullanılabilen güvenilir implantlardır. Ama hidroflorik asit ve aluminyum oksit ile pürüzlendirme yapılamadığından dolayı uzun sürede kemikle olan ilişkileri açısından neler gösterebileceği konusunda daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu noktada kemiğe bakan kısmı titanyum; dişetine bakan kısmı zirkonyum olan hibrit implantlar uzun süre kullanım, estetik kaygıları giderme ,kemikle olan biyolojik bağlantılarının daha güvenilebilir ve tek basamaklı cerrahi ile yerleştirilebilmelerine olanak göstermelerinden dolayı ön grup diş kayıplarında kullanım açısından daha avantajlı görülmektedirler .
Saygılarımla
Dr Suhan SUNGUR
