Dünyada ve ülkemizde kanser riski artıyor. Günümüz hayat biçimi, çalışma hayatının getirdiği şartlar da kanser riskini artıran ögeler ortasında bulunuyor. Çeşitli araştırmalara nazaran meslek kanserlerinin kanser yükünün yüzde 3 ile 10 ortasında olduğu varsayım ediliyor. Buna karşılık, çalışma ortamından kaynaklı beslenme alışkanlıkları hareketsizlik vb. öteki faktörler de eklendiğinde, iş insanlarının, çalışanların, profesyonellerin kanserle ilgili riski de artıyor. 4 Şubat Dünya Kanser günü nedeniyle bir kıymetlendirme yapan Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meral Sözen, dünyada en sık görülen kanserler ortasında üçüncü sırada olan kolon kanserlerinin hayat üslubu, beslenme alışkanlıkları ve genetik nedenlerin rol oynadığını, 40 yaşını geçen bireylerin kesinlikle kolonoskopi ile nizamlı denetimler yaptırması gerektiğini vurguladı.
Dr. Meral Sözen, hastalıkların ekonomik maliyetlerine yönelik dünyada çok sayıda çalışma bulunduğunu da vurgulayarak, bir kolon kanseri hastanın hayat uzunluğu tedavi maliyetinin 29 bin dolara kadar ulaştığını, bu nedenle tarama vb. önleyici usullerin üzerinde durulduğunu işaret etti. Dr. Sözen, “Bu hastalığın taramalar yapılarak önlenmeye çalışılması çok akılcı bir davranıştır. Bu nedenle birçok ülke tarama programlarını nizamlı olarak yapmakta ve hatta bir adım öteye giderek tarama programlarını mecburî hale getirilerek bunların yapılmaması halinde sonraki kademelerde bir ekip yaptırımlar uygulanmaktadır. Sonuç olarak taramalar ile birlikte önlenebilen bir hastalık olan kolon kanserinin farkında olmamız ve hastalığın getireceği fiziki zorluklar ve ruhsal gerilim düşünüldüğünde gerektiği vakitte çekinmeden süreçlerimizi yaptırmamız çok değerlidir.” dedi.
Dr. Meral Sözen, özelikle ailesinde kolon kanseri olanların gastroenteroloji uzmanına başvurarak kolon kanseri taramasını planlaması gerektiğinin altını çizerek, “Hastaların bir kısmı hiçbir belirti vermeden ilerleyebilmektedir. Bu hastaların erken tespiti için kolonoskopik taramalar çok büyük ehemmiyet arzetmektedir. Bunun dışında dışkılama alışkanlığında değişiklikler yani tertipli bir dışkılama sıklığı varken bunun ishal yada kabızlık lehine değişmesi belirtidir. Dışkıda incelme yada dışkı ile birlikte kan gelmesi de kanser tespit edilen hastalarda görülmektedir.Demir eksikliği anemisi de bilhassa bağırsağın sağ tarafında gelişen kanserlerde görülen bir bulgudur. Kilo kaybı, iştahsızlık, karın ağrısı da bu hastalarda görülebilmektedir. Bazen bağırsakta gelişen kanser o kadar ilerler ki bağırsağın iç yüzeyini tıkayarak dışkı geçişine müsaade vermez bu durumda bulantı, kusma, karın ağrısı İle seyreden çok daha önemli bir tablo İle karşımıza çıkabilir” bilgisini verdi.
Kanserin erken evre tespitinde cerrahi, kemoterapi ya da radyoterapi tedavilerinden birinin tercih edildiğini belirten Dr. Sözen, hastalığın evresi ne kadar ileri ise tedavisinin de o derece güçleştiğini hatırlattı.
