Selçuk ALTUN / ADANA
Türkiye hazır giysi ve dokumacılık kesimi, salgın ve savaş sonrası bozulan ekonomik bilgiler nedeniyle güç bir devirlerden geçerken; üretim kapasitesi, eser çeşitliği ve kalitesiyle dünyanın önde gelen şönil ve fantazi iplik üreticilerinden Ulusoy Dokumacılık, 20 milyon dolar maliyetle iki yeni tesis yatırımı daha gerçekleştirdi. Merkezi Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) bulunan Ulusoy Tekstil’in yeni tesis yatırımları yeniden OSB içerisinde yapıldı. Böylelikle şirket, 4’ü AOSB’de, biri Osmaniye bir başkası ABD’de olmak üzere toplamda 6 farklı noktada üretim gerçekleştiren bir yapıya kavuştu.
Sektördeki gelişmeleri ve yeni yatırımlarını konuştuğumuz Ulusoy Dokumacılık Genel Müdürü Mehmet Ulusoy, yatırımları uzun soluklu bir bakış açısıyla gerçekleştirdiklerini söyledi. İki yeni tesisten birisinde tekrar şönil iplik üretimi gerçekleştirileceği bilgisini veren Ulusoy, öbür tesiste ise daha evvel küçük çaplı yaptıkları filament iplik yatırımlarını büyüttüklerini aktardı.
Yeni yatırımların fiziki manada tamamlandığını ve makine yatırımlarının da yüzde 80 oranında bittiğini belirten Ulusoy, işe alımların sürdüğünü ve tesislerin tam manasıyla devreye girmesiyle birlikte 200 kişilik ek istihdam daha yaratarak toplam çalışan sayısını bin 200’e çıkaracaklarını söyledi.
“İnişli çıkışlı sürecin iniş evresindeyiz”
Tekstil kesiminin küresel manada dönemsel olarak hareket ettiğini, ekonomilerde ise iniş-çıkışların kaçınılmaz olduğunu söz eden Mehmet Ulusoy, bugün yaşanan süreci şu halde anlattı:
“Pandemi devrinde olağandışı hareketler yaşandı ve birden bir talep istikameti değişti. Beşerler meskenlerine çekildiği için dış giysiden konut dokumasına kaydı. Olağanda aldıkları eserler dışında eserler aldılar yahut olağan tüketimlerinin çok üzerinde tüketim yaptılar. Bilhassa konut dokumaları eserlerinde. Olağandışı talep bütün tedarik zincirinde farklı bir stok yapılanmasını gerektiriyor. Zira çoğumuz otomatik tedarik stok yenileme sistemleri kullanıyoruz. Günümüzde insanlardan fazla makinalar, yazılımlar bu kararları veriyor. Apansızın gelen artışları göz önünde bulundurarak geri planda tedarik zincirinde bütün ham hususundan başlayarak bütün yarı mamulleri, orta stokları, mağaza stoklarını, depoların dağıtım merkezleri stoklarını ayarlıyorlar. Ağır talep sonrasında olağan stok düzeylerinin yaklaşık dört katı stok düzeyleri oluştu. Talep niyet ve olağan düzeylere yaklaşınca, ek olarak birden fazla pazarda iktisadın küçülmesiyle satın almalar durunca mağazalarda ve iş yerlerinde ve çok stok oluşunca bu sefer aniden tam karşıt reaksiyon verildi. Hem insan psikolojisi hem yazılımlar, satın alma müdürüne yahut tedarik planlayıcısına satın almaları kıs buyruğunu verdi. Bu sefer ne oldu? Kendimizden örnek vereyim; Türkiye’deki dokumacılık fabrikalarında tahminen yarı yarıya duruşlar var.”
Bu sürecin yaklaşık 2 yıl devam edeceğini ve önümüzdeki yılın sonlarından itibaren tekrar canlanmanın başlayacağını öngören Ulusoy, “Bir yıl sonra muhtemelen pandemi üzere olmasa da bir talep patlaması göreceğiz. Stokların çok fazla sıkıştırılmasından ötürü bu sefer bir canlanma yaşanacak. Yani piyasanın muhtaçlığı 100 ise, bunun yüzde 10 yahut yüzde 20 üzerinde bir talep göreceğiz” dedi.
“Enerji fiyatlarındaki artış, personellik ile dengeyi bozdu”
Ulusoy Dokumacılık Genel Müdür Yardımcısı Arif Şener ise, güç maliyetlerindeki artışın dokuma dalında yarattığı tahribatla ilgili açıklamalarda bulundu. Elektrik fiyatlarının sene başından bu yana dolar bazında 3,5 kat artış gösterdiğini lisana getiren Şener, “Bu fiyat artışı, personellik – güç tüketimi istikrarını değiştirdi. Güç maliyeti, bizim yaptığımız iş kümelerinde ortalamada işçiliğin yarısı kadar olması beklenirken personelliği yakalamış durumda. Güç maliyetlerinin yüksekliğinden ötürü, bugünlerde aslında uygun maliyetlerle stok yapmamız gerekirken bunu gerçekleştiremiyoruz. Bu güç fiyatlarının düzeleceğini artık beklemiyoruz.
Öte yandan, güç fiyatları artıyor diye sorunlarımızı ilettiğimiz vakit, yetkili mercilerden aldığımız yanıt ‘Avrupa’da daha çok artıyor’ istikametinde. Evet, Avrupa’da daha çok artıyor, hatta onlar güç krizi yaşıyorlar, lakin bizim rakibimiz Avrupa değil, Çin, Hindistan, Vietnam vs. Lakin bu ülkelerin hiçbirisinde kayda bedel bir güç maliyet artışı yok. Ve pek çok müdafaa tedbirine rağmen, bizim orta mamullerimizin değerli bir kısmını burada, kendi hazır fabrikamızda, kurulu sistemimizde üreteceğimize, kapatıp bu ülkelerden alsak daha uygun fiyata mal etmiş oluyoruz. Bu açıdan bakıldığında tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Firmalar çok önemli güç kaybediyorlar. Bu finansallara da yansır” sözlerini kullandı.
Enerji maliyetlerindeki artışla birlikte çatı GES yatırımlarına sürat verdiklerini aktaran Şener, yeni inşa ettikleri iki tesisin çatısını güneş panelleriyle donattıklarını söyledi. Halihazırda 3 MW’lık bir çatı GES sahibi olduklarını ve güç muhtaçlıklarının yüzde 20’sini buradan elde ettikleri bilgisini veren Şener, yeni eklenenlerle birlikte 4 MW daha ek yenilenebilir güç yatırımına imza atacaklarını ve güç gereksiniminin yarısını kendilerinin üreteceğini aktardı.
180 ÇALIŞAN KÖK HÜCRE BAĞIŞÇISI OLDU
Türk Kızılay’a kapılarını açan Ulusoy Tekstil’de 180 çalışan kök hücre kan bankası için istekli bağışçı oldu. Bilindiği üzere, kök hücre nakil bekleyen Türkiye’de birçok hasta var. Türk Kızılay, Sıhhat Bakanlığıyla birlikte nakil bekleyen hastalara uygun bağışçıların bulunabilmesi için bir bilgi bankası kurdu. İstekli bağışçılardan alınan örnekler burada kaydediliyor. İleride kendileriyle uygun nakil bekleyen bir hastayla eşleşme halinde de süreçlerin devamı getiriliyor. Kök hücre bağışında kişinin sıhhat durumunu etkileyen bir durum kelam konusu olmuyor. Süreçler, olağan kan verilir üzere tamamlanıyor. 18-50 yaş aralığında kronik taşıyıcı bulaşıcı bir hastalığı olmayan herkes kök hücre bağışçısı olabiliyor.
