Mehmet KAYA
ANKARA – Nanoteknoloji ve nanotıp alanında uzun yıllardır AR-GE faaliyetleri yürüten Türk biyoteknoloji şirketi Nanobiomed, COVID-19 hastalığında bağışıklığı destekleyen yeni bir eser geliştirdi. DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulunan Nanobiomed kurucusu Doç. Dr. Gürer Güven Budak, 15 yıldır çeşitli nanomalzeme ve organik / inorganik moleküller üzerinde çalıştıklarını, Vaxomed Plus ismini verdikleri yeni eserin formülasyonu için de uzun bir arge çalışması yaptıklarını bildirdi. Risk kümesindeki tabiplerce kullanılan eserin olumlu sonuçlarını raporlama evresinde olduklarını vurgulayan Budak, “Üründe kullanılan organik flavonoid moleküller FDA tarafından besin desteklerinde ‘Genel Olarak İnançlı Ürün’ kategorisinde değerlendirildiği için, pandemi periyodunda gereksinim sahiplerine daha süratli ulaştırabilmek maksadıyla, eseri birinci basamakta ‘Takviye Edici Gıda’ olarak ruhsatlandırdık. Formülün milletlerarası patent başvurusunu ve marka tescilini tamamladık. Sağlık Bakanlığı tarafından ‘etki, koruma ve tedaviye yönelik yararı ve güvenirliği bilimsel olarak ispatlanmış ürünler’ için verilen “Sağlık Beyanlı Ürün” ruhsat müracaatımızı da yaptık. İlerleyen devirde faz çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte ilaç ruhsat başvurusunu da yapmayı planlıyoruz” dedi.
Polifenollerin tesirleri bilimsel çalışmalarla kanıtlandı
Nanobiomed Yönetim Kurulu Lideri Gürer İtimat Budak, eserin formülünde yer alan temel etkin unsurların polifenol-flavonoid yapıda moleküller olduğunu, yapılan bilimsel tahlillerde flavonoidlerin COVID-19’a neden olan SARS CoV-2 virüsünün yüzeyindeki M proteazlarına güçlü biçimde bağlanabildiğinin gösterildiğini açıkladı. Misal biçimde, IBM’in sahip olduğu üstün bilgisayarla yapılan matematiksel modelleme çalışmalarında, SARS CoV-2 virusu S (spike) proteinlerine bağlanarak virusun konakçı hücreye tutunmasını engelleyebilecek 47 farklı molekülün belirlendiğini ve bunlar içinde yer alan üç farklı flavonoid molekülün yeni geliştirdikleri formülasyonda kullanıldığını söyledi.
Flavonoid’lerin şimdiye kadar COVID-19 takviye ve tedavi protokollerinde yer almamasının nedeni; çok düşük biyoyararlanım
Polifenoller ve flavonoidlerin antiviral – immün modülatör tesirlerine yönelik bilimsel literatürde çok fazla yayın olmasına karşın COVID-19 tedavisinde bağışıklığı desteklemek üzere kullanılabilecek bir eserin şimdiye kadar geliştirilemediğini belirten Doç. Dr. Budak, “Bunun temel nedeni, oral yolla alınan polifenollerin barsaklardan emilim oranlarının (biyoyararlanım) çok düşük olması ve buna karşılık çok süratli metabolize oldukları için kandaki seviyelerinin çok çabuk azalmasıdır. Bunu dengelemek gayesiyle yüksek dozlarda kullanıldığında ise yan tesirler ortaya çıkmaktadır. Biz Vaxomed Plus’ta, etkin polifenol-flavonoid moleküllerin biyoyararlanımlarını özel kimyasal sistemlerle arttırdık. Bu sayede çok daha düşük dozlarda bile yüksek tesir gösterebilen, muteber ve yan tesir riski minimalize edilmiş yeni bir formül geliştirebildik. Eser 4 yaş üstü çocuklarda ve aşılı – aşısız bireylerde inançla kullanılabilir. Pre-klinik invitro / invivo toksisite çalışmalarında limit üstü dozlarında bile rastgele bir toksik tesir ya da yan tesir saptanmadı” diye konuştu.
Uluslararası rekabette de Türkiye’ye avantaj sağlayacak
Benzer eserler geliştirmek için tüm dünyada çok sayıda araştırmanın yürütüldüğünü tabir eden Doç. Dr. Budak, “Bu çalışmaların toplum sıhhatini ilgilendiren – bilimsel maksatları olduğu kadar, tesirli bir aşı ya da antiviral ilaç geliştirerek pandemi periyodunda ekonomik rekabette ön plana çıkmaya çalışan ülkeler için bu araştırmalar stratejik bir amaç haline gelmiştir. Ülkemizde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TÜBİTAK öncülüğünde benzeri bilimsel çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde, yüksek kalite standartları kullanılarak üretilen, fikri mülkiyet, bilgi, teknoloji ve hammadde konusunda dışa bağımlı hiçbir ögenin bulunmadığı, aktifliği ve güvenirliliği kanıtlanmış bir eser olan Vaxomed Plus’ın pandemi ile uğraşa katkısının yanında, milletlerarası ticari rekabette de ülkemize büyük bir avantaj sağlayacağına inanıyorum” dedi.
