Toplumsal ve iş hayatımızda karşılaştığımız insanlarda kalıcı bir birinci izlenim ve intiba bırakmak için en güçlü bahtımızın gülüşümüz olduğunun artık bir sır değil. Yapılan yeni araştırmalar gösterdi ki, mükemmel bir gülümse, uzun yıllar kalıcı bir birinci izlenim bırakabilmek için en büyük hazinelerimizden birisidir.
Bir çok insanın, oburlarının inci üzere dişlere sahip olmak için yatırım yapmak istemesinin nedeni budur.
Vakte karşı koyun:
Kaç yaşında olursanız olun insanları etkilemek ve üzerlerinde kalıcı bir birinci tesir bırakmak için gereksinimimiz olan tek şeygülümsemedir.
Gülümsemenin yaşı yoktur! American Academy of Cosmetic Densitry’nin (AACD) yaptığı araştırmaya katılanların %45’i gülümsemenin yaş gözetmeksizin birinci izlenim bırakmada en kıymetli özellik olduğunda hem fikirken, çok az kişi beden (%10), saç (%6) ve bacakların (%5) yaşa nazaran birinci izlenim için değişiklik göstereceğini belirtiyor.
Araştırmaya katılan 50 yaş üzerindeki iştirakçilerin %54 ü ve 18-49 yaş aralığındaki iştirakçilerin %39’u gülmenin vakte karşı koymada en kıymetli özellik olduğunu düşünüyor.
Yatırıma Değer! Harika bir gülümsemenin kıymeti düşünüldüğünde, ankete katılan birçok kişi yaşlandıkça dişlerini korumak için para harcamaya istekli olduğunu belirtiyor.
İştirakçilerin çok büyük kısmı (%80) genç görünüşünü koruma etmek istiyor. Bayanlar erkeklere nazaran dış görünüşlerine daha fazla yatırım yapıyor. Pek çok kişi 30’lu yaşları bir dönüm noktası üzere görerek endişeye kapılıyor ve 30-39 yaşlarında dış görünümlerine daha çok para harcıyor.
Her beş şahıstan üçü (%64) dişleri için para harcamaktan kaçınmayacağını belirtiyor.
Paranın lafı olmaz! İnsanların birçok saçları seyrekleştiği, bacakları çirkinleştiği vakit, onların aslında gülmek kadar tesirli olmadığını daha çok fark ediyorlar. Diş sıhhatine yatırım yaparken insanların masraftan kaçınmadıklarını biliyoruz.
Listenin kalanları ise; başka yaşlanma kusurları çok kilo (%48), gözaltı halkaları (%33), kırışıklıklar (%31) dişlere nazaran daha fazla görmezden geliniyor.
Yaklaşık her iki şahıstan biri, tanışma anından sonra gülümsemenin, daha akılda kalıcı olduğuna inanıyor.
Birinci tanışmada olağanüstü bir gülümsemenin yerini hiç bir şey tutmuyor; çok az Amerikalı birinci tanışmadan sonra insanların kıyafetlerini (%9) ya da onların kokularını (%8) hatırlıyor.
Geleceğin en âlâ yüzü:
Araştırmaya katılanlarda dişlerini beğenmeyenlerin daha az kendilerine güvendikleri ve gülerken karşısındakileri daha az etkledikleri gözlenmiştir. Bayanlar erkeklere oranla “mükemmel bir gülüşün”, kendine emin olmayan bir gülüşe nazaran daha cazibeli olduğuna inanıyor.
Evvelce beşerler kusurlarıyla kabul edilirken bugün kozmetik yahut estetik bir eksiklik, bakımsızlık ya da kişinin kendisine gereğince bakmaması olarak algılanabiliyor ve hem toplumsal hem de iş hayatında “ilk intiba”yı da etkileyebiliyor. Karşı taraf üzerinde oluşturduğunuz olumlu ya da olumsuz bir havayı kırmak için bu sefer çok daha fazla gayret sarf etmek gerekiyor.
Dişlerimiz de bedenimizin öteki organları üzere daima işlev gören modüllerinden birisidir, öncelikle bunlarda oluşan işlevsel ve sıhhat açısından külfetler düzeltilip problemsiz hale getirilmelidir gerisinden kendinize güvenmediğiniz bir gülüşünüz varsa bunun bugünkü çağdaş diş hekimliği imkanları ile değiştirilmesi ya da geliştirilmesi eskiye nazaran çok daha rahat ve muteberdir.
Araştırma Hakkında: The AACD Gülümseme anketi, 17-23 Ağustos 2012 tarihinde Kelton tarafından yapıldı. İnternet üzerinden online olarak yapılan araştırmaya 18 yaşından büyük 1018 Amerikalı katıldı.
[URL=”http://onurozturk.com/kalici-bir-etki-icin-gulumseyin/”]http://onurozturk.com/kalici-bir-etki-icin-gulumseyin/[/URL]
