Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgına karşı alınan önlemler birçok bölüm üzere turizmi de durma noktasına getirirken, uzmanlar daldaki canlanmanın vakit alacağını, tatil seçiminde sıhhat ve hijyenin eskisinden daha fazla ehemmiyet taşıyacağını söz ediyor.
Dünya iktisadı, COVID-19 salgını nedeniyle tarihte gibisi görülmemiş bir krizin eşiğine gelirken, sürecin her alanda olduğu üzere turizm bölümü açısından da kıymetli sonuçlar doğurması bekleniyor.
Dünya genelinde 212 ülke yahut bölgeye yayılarak pandemiye dönüşen COVID-19 nedeniyle birçok ülke hudutlarını kapattı, iç ve dış çizgi uçuşlarını iptal etti ve sokağa çıkma kısıtlamaları uyguladı. Virüsün yayılmasını engellemek için alınan bu önlemler birçok kesim üzere turizmi de durma noktasına getirdi.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), dünya genelindeki turist sayısının, COVID-19 nedeniyle 2020’nin birinci çeyreğinde bir evvelki yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 22 azaldığını belirterek, bu düşüşün yıl sonuna kadar yüzde 60 ila 80 düzeylerine ulaşabileceği öngörüsünde bulundu.
Turizmde 2021’de toparlanma beklentisi
Turizm bölümü, rezervasyon iptalleri, işçi idaresi ve finansman yapılandırmalarının yanı sıra gelecek periyoda ait sıhhat kurallarının belirlenmesi ve bunların nasıl uygulanacağına ait belirsizlikle kuvvetli bir periyoda girdi.
UNWTO, COVID-19 salgınından ötürü kapatılan ülke sonlarının açılması ve seyahat sınırlamalarının kaldırılmaya başlanması halinde mayısta tabana vuracak turizmin temmuzdan itibaren tekrar canlanabileceğini öngördü.
Uzmanlar, iç turizme yönelik taleplerin dış turizme kıyasla daha erken artmasını beklediklerini ve 2021’de turizm kesiminin toparlanma sürecine girebileceğini kaydetti.
“Turizmin tekrar başlaması hükümetlere ve uygulanacak sıhhat kurallarına bağlı”
Avrupa Turizm Araştırmaları Enstitüsü (NIT) Market Araştırmaları Başkanı Ulf Sonntag, AA muhabirine yaptığı açıklamada, COVID-19 salgını nedeniyle turizm dalının nereye hakikat yol aldığı konusunda bugünlerde ağır toplantılar yaptıklarını söyledi.
Bu toplantılarda, Almanya’da birinci olarak iç turizmin tekrar başlatılmasının tartışıldığını tabir eden Sonntag, tıpkı vakitte ülke hudutların nasıl açılacağı ve muhtemelen yılın geri kalanında da uygulanacak toplumsal arayla ilgili kurallarla turizm bölümünün nasıl faaliyet göstereceğinin gündeme geldiğini kaydetti.
Sonntag, seyahatlerin tekrar başlamasına yönelik, son birkaç gündür salgının suratına ait haberlerin hayli olumlu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Turizmin tekrar başlaması siyasetçilere ve birebir vakitte hem gelinen pazarlar hem de gidilecek destinasyonlar da uygulanacak toplumsal ara üzere kurallara bağlı. Turizmdeki olağanlaşma yavaş yavaş olacak. Benim çalışmalarımda odaklandığım Almanya’da, talepte muhtemelen sorun olmayacaktır zira her vakit seyahat etmeye istekli Alman olacak.”
Yeni kurallar ne olacak, nasıl uygulanacak sorusu
İskandinav ve İngiltere üzere turizm pazarlarının normalleşmesinin biraz vakit alacağını anlatan Sonntag, “Kurallar ne olacak? Yetkililer, sıhhat konusunda düzenlemeleri nasıl uygulayacak? Muhtemelen bu adım adım ve deneme yanılma yoluyla muhakkak olacak. Bunun şu anda en kaotik etap olduğunu düşünüyorum zira orada çok fazla karışıklık var. Lakin sanırım bu önümüzdeki birkaç hafta içinde netleşecek, böylelikle temmuz-eylül devri yaz tatilini nasıl planlayacağımız konusunda en azından bir destek olacak.” diye konuştu.
Sonntag, birinci başta tüm otel odalarının satışa sunulmayacağını öngörerek, makul vakitlerde kıyıda yahut restoranlarda kaç kişinin olabileceğine dair düzenlemelerin tahlili konusunda hayli optimist olduğunu belirtti.
Küçük ölçekli çeşit operatörleri için iflas tehlikesi
Koronavirüs krizinin uzun vadede turizmi nasıl değiştireceği konusunu da kıymetlendiren Sonntag, “Şu anda Almanya’da rezervasyon ve bilgi alanında dijitalleşme eğilimi artıyor. Bilgi süratle değişiyor ve beşerler online bilgilere bağlı kalıyor. Cins operatörleri ve seyahat acenteleri şu anda yolu bulmanın hakikaten güç olduğu bu bilgi ormanında müşterilere yardımcı oluyor. Bu yüzden, daha evvelki trendlere karşı biraz daha organize edilmiş tatil için kimi eğilimler görüyorum.” dedi.
Sonntag, turizm kesiminde kaç şirketin operasyonlarına devam edeceğinin izlenmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Özellikle küçük ölçekli tıp operatörleri ve seyahat acentelerinin iflas konusunda tehlikede olduklarını düşünüyorum.” diye konuştu.
Tatilde sıhhatin değeri artacak
Turizm dalında iş ölçüsü bakımından pazarın daralma tehlikesi olduğunu belirten Sonntag, şöyle devam etti:
“Uluslararası seyahat konusunda uzun vadede muhtemelen çok fazla değişim olmayacak. Kent turizmi ve gemi tatillerinde, kısa vadede kuralların uygulanmasında daha çok zorluk yaşanacak. Bu yüzden bu yıl için sıkıntı vakitler geçirecekler. Tüketicilerin bu krizde turizme biraz daha fazla paha katmasını bekliyorum.”
Sonntag, COVID-19 salgınının tesiriyle müşterilerin tatilde sıhhat konusuna eskisinden daha fazla dikkat edeceğini belirterek, müşterilerin bilhassa COVID-19 yahut rastgele bir hastalık kapma dehşetiyle hijyene eskisinden daha fazla ehemmiyet vereceğini aktardı. Sonntag, COVID-19’dan sonra sıhhat turizminin bir ölçü büyüyerek “niş pazar” olarak kalmaya devam edeceğini kaydetti.
Alman turistleri çekmek isteyen ülkelere tavsiye
COVID-19 salgınının akabinde Alman turistleri ülkelerine çekmek isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Sonntag, şunları kaydetti:
“COVID-19 krizinde yeni hadiselerin olmadığı ve denetimsiz bir halde yayılmadığı konusunda, yani bir halde virüsün yönetilebilir olduğundan, emin olmalısınız. Bence turistlerin Türkiye’ye, İspanya’ya yahut İtalya’ya gelmesini sağlamak için kurallar uygulanmak zorunda. Bu da turizmin tüm bedel zincirinin düşünülmesi gerektiği manasına geliyor. Toplumsal uzaklık kurallarını ve plajda kaç bireye müsaade verildiğine dair mevzuların, pazardan turist getiren ve Almanların güvendiği Alman cins operatörleriyle yürütülmesi gerekiyor. İnsanlara ucuz fiyatlar sunmaktan çok tatilde ne yapılabilir, ne yapılamaz, neye müsaade veriliyor, neye verilmiyor üzere hususlarda müşterilerin bilgilendirilmesi değerli. Sürdürülebilir turizm de Alman turist çekmek için kıymetli bir ölçüt olarak yer alıyor.”
Kaynak: AA
