Anınızın farkında mısınız? Yaşadığınızın, nefes alabildiğinizin, sevdiklerinizin ne kadar fazla olduğunun farkında mısınız?
Farkında mısınız? Hayat su üzere akıp geçiyor. Telefonlarımıza diz üstü bilgisayarlarımıza ve tabletlerimize gömüldüğümüzde, işimizin yoğunluğu içinde uğraş ettiğimizde, ömrümüzde bir hoş gün doğuyor ve sona eriyor. Çocuklarımız büyüyüveriyor. Daha dün kucağımıza alıp ninniler söylediğimiz, minik kahkahaları ile memnun olduğumuz çocuklarımız, ilkokulu, ortaokulu bitiriyorlar sonra lise, üniversite. Biz farkında olmadan onlar hayatı kucaklıyorlar.
Farkında mısınız? Dünya hal değiştiriyor, alışkanlıklarımız değişiyor paha yargılarımız, gayelerimiz umutlarımız, beklentilerimiz biçim değiştiriyor. Biz değişiyoruz. Toplumlar değişiyor, sistemler değişiyor, hayat biçimlerimiz değişiyor. Ömrümüze bir sürü yeni ögeler dâhil olurken bir o kadarı da kayboluyor.
Farkında mısınız? Kazanıyoruz ve yitiriyoruz.
Farkında mısınız? Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki? Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Şaşırıyoruz, hayret ediyoruz, merak ediyoruz. Öğrenmek hiç bitmiyor.
Farkında mısınız? Bizler her gün bugün ne yesek diye düşünürken ya da aynaya bakıp bu ay çok kilo aldım diye dertlenirken, dünyada her 5 saniyede, bir çocuk açlıktan ölüyor.
Prof Dr. Üstün Dökmen bir söyleyişinde beşerlerle hayvanları birbirinden ayıran en kıymetli fark olarak şunu göstermişti; “Hayvanlar fark eder, Beşerler fark ettiğini fark eder”. Dünya üzerinde yaşayan iki buçuk milyar canlının içinde insanoğlunu farklı kılan en kıymetli özellik farkındalıklarımız ve fikir gücümüzdür. Hayatımızı daha tesirli daha güçlü ve keyifli kılan bir ögedir farkındalık. Farkındalık bazen hayatımızdaki bir sorunun tahlilidir. Bazen bir tedavidir. Bazen bir buluş, bazen rahatlamadır. Farkındalık fikir ile hislerimiz ortasındaki bağı gevşetmektir. Artık ve buradayı hissetmek, vücudumuzu, duyumsadıklarımızı yargısız olarak gözlemleyebilmektir.
Farkındalık, uyanık olabilmektir. Şuurlu olabilmektir. Ömürde yanımızdan geçip gidenleri fark edebilmek, dikkat ve konsantrasyonumuzun yüksek olması demektir.
Eğitim ve Öğretim sistemi içerisinde de bilhassa son yıllarda farkındalık kavramı çok fazla önemsenmeye başlamıştır. Eğitim öğretim tıpkı vakitte bireyin kendini tanıması yeteneklerini donanımlarını algılamasını sağlamaktır. Öğrencilerimiz hayatın ne kadar farkında olurlarsa, kendilerini ne kadar düzgün tanıyıp his niyet ve davranış boyutunda şuurlu olurlarsa eğitim ve öğretimden o kadar fazla yararlanabildikleri gözlemlenmiştir.
Toplumsal farkındalık seviyesi yüksek olan öğrenciler, meskende, okulda bağlantı hünerlerini daha güçlü kullanabilmektedir. Bu öğrencilerin toplumsal hassaslıkları daha yüksek olup empati yeteneklerini daha fazla gösterebilmektedirler.
Çocuklarımızda farkındalık yeteneklerini geliştirmek için öncelikle, ebeveynlerin, eğitimcilerin öğrencileri fark edebilmeleri, onların hislerini niyetlerini davranışlarını açık, net ve yargısız bir biçimde gözlemleyebilmemiz gerekmektedir.
Farkında mısınız? Çocuklarınıza ne kadar şartsız paha verebiliyorsunuz. Onları ne kadar anlayabiliyorsunuz? Onların iç dünyalarında neler oluyor neler yaşıyorlar?
FARKINDA MISINIZ? ÇOCUKLARINIZIN SİZE NE ÇOK KADAR GEREKSİNİMLERİ VAR? SİZİ NE KADAR ÇOK SEVİYORLAR!